-
Konuyu Görüntüleyenler 0 kullanıcı
Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
-
Etiket tabanlı benzer içerikler
-
Yazan: hacıhayri
Bilimsel Sınıflandırma
Genel Tür: Hayvan
Şube: Chordata
Sınıf: Memeliler
Sipariş: Rodentia
Aile: Çinçillagiller
Cins: Chinchilla
Bennett , 1829
Chinchilla chinchilla Chinchilla lanigera GENEL BAKIŞ ;
Chinchilla lanigera nın doğal yaşam alanları Güney Amerika da Şili, Peru, Bolivya uzanan And dağlarının 3000-4500 metre yüksekliklerinde küçük mağaralarda ve taş ve kayaların oluşturduğu kovuklardır.
Morfolojik bakımından sincap, fare ve tavşana benzer özellikler gösteren Chinchilla lanigera seri hareket eden Küçük yapılı bir hayvandır. Vücut ağırlığı, 500 -700 g kadardır. Uzunluğu, 25 cm kadardır. Püsküllü kuyruğu vardır. Kuyrukla birlikte bu uzunluk, 35-40 cm kadardır. Başı, vücuduna göre çok büyüktür Alt ve üst çenede son derece keskin dişler, üst dudağın iki tarafında yaklaşık olarak vücudun yarısı uzunluğunda bıyıkları vardır. Gözleri siyah renkli, kulakları 2,5 cm uzunluktadır. Ön ayakları arka ayaklara göre daha kısa olup, arka ayakları daha uzun ve kuvvetlidir. Hayvan ön ayaklarını beslenme sırasında yardımcı organ olarak, arka ayaklarını da kısa mesafede süratli koşmak için kullanır. Dişiler, erkeklerden daha ağır ve saldırgandır.
Biyolojik olarak 64 (32 çift) kromozoma sahip olan Chinchillanın yaşamsal istatistiki bilgileri;
VÜCUT ISISI ……………………….......……..: 38-39 C, 96.8-100.4 F
NABIZ (dakikada)…………………………….….: 100-150
SOLUNUM HIZI(dakikada)……………….….: 40-80 DAKİKA
ERGİN AĞIRLIĞI …………………….........….: Erkek= 400-500 GR, Dişi= 400-600 GR
YAŞAM SÜRESİ…………………………….......: 10 - 20 yıl
ERGENLİK YAŞI.......…………………………….: 8-10 ay
ESTROUS CYCLE………………………........…: Genellikle 40 gün, MİN 16, MAX 69gün arasında
ALIŞILMIŞ YAVRULAMA MEVSİMİ…………: Kasım-Mayıs
YAVRULAMA SAYISI…………………........…: ( 1-6 ) ortalama 2 yavru
YILLIK HAMİLELİK SAYISI………...…………: 2 DEFA
YENİ DOĞAN AĞIRLIĞI…………………...……: 35 gram
SÜTTEN KESİLME………………........……….: 8 Hafta
Çinçilyanın tüylerinin çok ince olması, liflerindeki renk kompozisyonu ve bir kıl folikülünden çok sayıda kılın çıkması kürkün taklit edilemez olmasına sebep olmaktadır. Bu da kürkün değerini artırmaktadır. Bir kıl folikülünden 70-80 adet kıl çıkabilir. Bir çinçilya lifinin inceliği insan saçının 1/20 'si kadardır. Bu lifler uzunlukları boyunca 3 farklı renk gösteririler. Dip kısımları mavimsi gri, orta kısımları beyaz, uç kısımları çok az renklidir. Hayvanlar, post renk kompozisyonu bakımından varyasyon gösterirler. Kül renginin muhtelif tonları, kıl rengi sarımsı gümüşi açık kahverengi ve nadiren kirli beyaz renklere de rastlanılır. Renk üzerinde coğrafi bölge ve iklimlin de etkisi vardır. Örneğin, bir bölgede yazın yakalanan çinçilyalar, kışın yakalananlara göre daha koyu renkli olmaktadır.
Yumuşacık Tüylü Egzotik Dost
Dünyada 20 yıl öncesine kadar sadece kürkü için özel çiftliklerde yetiştirilen Çinçilya, zamanla hayvan dostlarının ilgisini çekerek Avrupa ülkelerindeki evlere de girmeyi başardı. Çünkü Çinçilya, hem yabani içgüdülerini tamamen kaybetmedikleri için egzotik, hem de geceleri aktif olması nedeniyle gündüz çalışan kişilere ideal bir dosttur. Avrupa'da sadece Çinçilyası olanların üye olduğu fan kulüplerde bu sevimli hayvanlar için değişik aktiviteler gerçekleştirilmektedir. Hayatta dokunabileceğiniz en yumuşak tüylü hayvan olan Çinçilyanın pelerinleri İnka uygarlığında "krallara layık" olarak tanımlanmıştır. Kürk sektöründeki haklı şöhretini evcil hayvan olarak da perçinlemiş ve ülkemizde hayvansaverlerin yeni gözdesi olmayı başarmıştır.
Chinchilla (ülkemizdeki telafuz şekliyle Çinçilya, Şinşilya, Çinçilla, Çinçila)
Chinchilla yaklaşık 35 cm uzunluğu ve ortalama 600gr ağırlığı ile tavşan, sincap ve farenin bazı özelliklerini bir araya toplayan şirin bir kemiricidir. 20cm uzunluğundaki kuyruğu ve çok güçlü olan arka bacaklarıyla oldukça iyi zıplayabilme özelliğiyle biraz da kediyi andırır. Doğada iki farklı chinchilla türü bulunuyor. Bunlar; kısa kuyruklu Chinchilla Liechtenstein ve uzun kuyruklu Chinchilla Lanigera'dır. Üçüncü tür olan Kral Chinchilla'nın nesli maalesef çoktan tükenmiştir. Diğer iki tür de, geçen yüzyıl başında ne yazık ki yeryüzünden kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizde ve dünyada kürkü için yetiştirilen tür "Chinchilla Lanigera" olarak tabir edilmiştir. Chinchilla ile aynı renk tonuna sahip olan fakat etlik olarak beslenen diğer tür Türkiye'de yoktur. Yılda 2 defa doğum yapabilen ve her doğumda ortalama 2-3 yavru veren Çinçilyanın hamilelik süresi 16 haftadır.
Evcil Hayvana Giden Uzun ve Üzüntülü Yol
Şili, Peru, Bolivya ve Arjantin'de bulunan And Dağları'nda grup halinde ve mağaralarda yaşayan bu şirin kemiriciler yumuşacık kürkleri yüzünden aşırı avlanma sonucunda geçen yüzyıl başında neredeyse doğada nesli tükeniyordu. "Chinchilla" ismi bu hayvanlara İspanyollar tarafından konulmuştur. Çünkü İspanyolların tanıdığı "Chincha" adlı yerliler yüzyıllardan beri bu hayvanları et ve kürkleri için avlıyorlardı. Fakat Çinçilla'nın neslinin bir ara tükenmek üzere olması Chincha yerlilerinin değil, Avrupalıların suçuydu. 16. yüzyılda bütün Güney Amerika'yı işgal eden İspanyollar, yerlilerden haraç toplamaya başlamıştı. 1524 yılında İspanyol kraliçesi İsabella'ya haraç olarak getirilen Çinçilya kürkünün son derece beğenilmesi nedeniyle Güney Amerika'ya yerleşen İspanyollar Çinçilyaları avlamaya başladı. Doğada bulunan Çinçilyaların sayısı avlanma nedeniyle gittikçe azalıyordu.
Evcil Chinchilla
Chinchilla evlerimizde ortalama 15 yıl yaşayabilir. Ancak onların bakımı diğer evcil dostlarımıza göre biraz daha özen gerektirir. Her şeyden önce Çinçilya son derece sosyal bir hayvandır ve mümkünse çift olarak beslenmelidir. Alışkanlık edinme duyguları güçlüdür. Kediler gibi tuvaletini belli bir yere yapmayı tercih ederler. Yavru bir Çinçilya yeni ortamına alışması için en az bir hafta süre ister. Daha sonra bu hayvanların oyunculuk özelliği öne çıkacaktır. Bu biraz da sahibinin gösterdiği ilgi ve şefkate bağlıdır. Ses yapması için kafesine konulacak küçük çan veya çıngırak benzeri oyuncaklar onu sevindirir. Hatta gazoz kapağından geğişik ouncaklar yapmak mümkündür. Bu şirin dostlarımızın kemirgen olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz. Bu nedenle de eğer evin içinde serbest dolaşmalarına izin verecek isek, mutlaka yaptıkları davranışlara göz kulak olmalıyız. Biz farkında olmadan ahşap mobilya veya kabloları kemirebilirler. Elbette Çinçila bunu zarar vermek amacıyla yapmayacaklardır. Onların da dişlerini bir şekilde bilemek ihtiyacı olduğunu unutmayınız ve kafeslerinde sürekli küçük bir dal parçası bulundurmalısınız.
Çinçilyanın Özel Tüyleri
Çinçilyanın bakımında önemle dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Çinçilyalar suda değil, kumda banyo yaparlar. Her gün akşam üzeri birkaç dakika bu kumda yuvarlanarak hem tüylerini temizler hem de stres atar. Kum banyosu için özel bir kum kullanılmalıdır. Kuşlarda kullanılan kum daha keskin olduğu için uzun vadede Çinçilya tüylerinde kırılmalara neden olabilir. Su yerine kumda banyo yapmalarının nedeni Çinçilyanın bünyesindeki farklı bir özelliğe bağlıdır. Bu hayvanların ter bezleri olmadığı gibi, tüy foliküllerinde yağ bezleri de yoktur. Oysa doğadaki hayvanların birçoğunda yağ bezleri vardır ve yağ bezlerinin ürettiği yağ tüyleri kapladığı için tüyler su geçirmez olur. Çinçilyanın yağ bezleri olmadığı için tüyleri suyla temas ettiği zaman bir yün yumağı gibi suyu emer ve ağırlaşır. Çünkü Çinçilyanın oldukça fazla tüyü vardır. Bir tüy folikülünden 40-60 arasında tüy çıkabilir! Bu yüzden tüyleri çok yumuşak olur. Fakat sıcaklığa karşı çok hassastır. 30 derecenin üzerinde ve nemli bir ortam Çinçilla için risk yaratır.
Çinçilya İle Sürpriz Dolu Bir Hayat
Çinçilya besleyen kişi sürprizlere açık, temizlik konusunda aşırı titiz olmayan, esnek davranan ve çok gülmek isteyen bir insan olmalıdır. Çünkü akşam olduğunda Çinçilyalar sahibini kesinlikle hem çok güldürür, hem de çok meşgul eder. Hala yabani ortamdaki içgüdülerini taşıyan bu dostları izlemek büyük bir keyiftir. Ancak Çinçilya kızdığında biraz dikkatli olunmalıdır. İlginç bir özellik olarak bu hayvanlar agresif olduklarında iki ayağının üzerine dikelerek karşısındakine hafif idrar sıçratabilir. Yabani ortamdaki savunma içgüdülerine örnektir bu hareketleri. Fakat ona doğru dikkatli ve sevecen bakıldığında bu tür hareketlerle karşılaşılmaz. Çinçilya sabır ve anlayışla hızla ehlileşir. Yaşlandıkça karakterleri nispeten daha sakinleşir. Daha çok okşanmaktan ve kuytu yerlerde uyumaktan hoşlanırlar. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da kuşlarla ilgilidir. Çinçilyanın doğadaki düşmanlarından birisi de kuşlar olduğu için aynı ortamda bulunmaları tavsiye edilmez.
Beslenme
Çinçilyalar kemirici hayvanlardır ve kesici dişleri ile çok sert yemleri bile parçalayabilirler. Bu kesici dişler sürekli diğer kemirgenlerde olduğu gibi sürekli büyüme eğilimindedir. Bu büyümeyi kontrol altına alabilmek için hayvanlara sert yiyecekler verilmelidir. Aksi takdirde hayvanlarda dişler giderek büyüyeceğinden hayvan, yem yiyemez olur ve dişlerin törpülenmesi gerekir. Bu, hem ek işçilik getirir ve hem de hayvan için stres kaynağı olur.
Çinçilya tek midelidir. Ancak, tavşanlar gibi sindirimde rol oynayan çok gelişmiş kör bağırsağı vardır. Burada bulunan protozoalar ve bakteriler sayesinde selüloz sindirilebilir. Kör bağırsak, mideden hemen sonra gelen onikiparmak bağırsağının hemen arkasında yer alır. Buradan geçen besin maddeleri, önce kör bağırsağa oradan da ince bağırsağa geçer. Ergin bir çinçilyada barsak uzunluğu, 3 m'dir. Bağırsağın uzun olması, besin maddelerinin sindirilme oranlarını artırır. Çinçilyada besin maddeleri 24 saat boyunca sindirim sistemlerinde kalır. Çinçilya, zor sindirilebilir besin maddelerine ihtiyaç duyar.
Eğer kolay sindirilebilir yemler verilirse, bağırsaklar işlevlerini tam olarak yerine getiremez. Bu nedenle, çinçilyaya doğaları gereği zor sindirilebilen fakat, besin madde gereksinimlerini karşılayacak yemler verilmelidir.
Besin Madde Gereksinimleri
Diğer kürk hayvanlarında olduğu gibi; besin maddelerine gereksinimleri olduğu, besin maddesi yetersizlik veya dengesiz beslenme koşullarında hemen hemen aynı karakterde semptomlar meydana gelebileceği söylenebilir.
Çinçilya rasyonunun; ortalama
% 15-20 protein,
% 4 yağ,
% 20 selüloz,
% 45 azotsuz öz maddeler
% 6 ham kül ile 0.1 -0.4 mg B1 vitamini içermesi gerektiği, C vitamini ile B2 vitaminine gereksinimi olmadığı bildirilmektedir.
Çinçilya, yemler, tohumlar, kuru ve yeşil otlar, yosun ve likenler ile bazı meyvelerden özellikle bodur ağaç meyvelerinden çok hoşlanır. Yemlerini akşam üzeri ve gece yer. Çinçilyalar için örnek diyet aşağıdaki oranlarla hazırlanır ve bu karışımdan günde 25-30 gr arası verilerek beslenir.
Standart Yem Formülü ( 100 kg için )
10 kg. Yonca unu veya GRANÜL şeklinde değişik otlar
25 kg. Kaliteli bir kuzu yemi
15 kg Yulaf
12 kg. Kırılmış mısır
12 kg. Kırılmış buğday (elek altı da olabilir)
10 kg. Kaba kepek
6 kg. Kuru üzüm (elek altı da olabilir), mümkünse yıkanıp tekrar kurutulmalı
5 kg. Çiğdem (kaliteli ve dolgun)
1 kg. Kabak çekirdeği (küçük ve tuzlu)
2 kg. Fiğ (kırılmış olması tavsiye edilir)
2 kg. Burçak
Beslenmede Önemli Noktalar
Hayvanlara kesinlikle nemli, küflü, bayat ve bozuk yiyecek ve su verilmemelidir. Bu tür yanlış beslenme sonucunda sindirim sisteminde meydana gelecek bozukluklar kısa bir süre içerisinde ölümle sonuçlanabilir.
Çinçilya yetiştiriciliğinde amaç hayvanın semirmesi değil, kürk kalitesinin yüksek olmasıdır. Aşırı beslenme hayvanın vücudunda yağlanmaya neden olur ve kürk kalitesini düşürdüğü gibi yavruların iri doğmasına ve doğum esnasında annenin ölmesine neden olabilir.
Çinçilya kemirgen bir hayvan olduğu için doğası gereği devamlı bir şeyler kemirmek zorundadır. Bu kemirme işlemi diş fırçalama ve dişleri bileme görevi görür. Uzun süre bir şey kemirmeyen çinçilyanın dişleri körelir ve besinleri rahat yiyemez. Kemirmesi için kafeslerinde mutlaka kabuğu soyulmuş , yaklaşık 10 cm boyunda , budaksız dal parçaları olmalıdır. (elma veya armut)
CİNSİYET AYRIMI;
ÜREME
Çinçilyalar yılda iki doğum yaparlar ve her batında iki yavru verirler. Yılda 3 batın alınması mümkün olmasına rağmen bu durum anaçları aşırı yıpratmaktadır. Çinçilyaların kızgınlık süresi 2-3 gündür. Fakat, bunlar daha çok kızgınlığın ilk saatlerinde çiftleşirler. Kızgınlığın en önemli belirtisi vulva nemlenmesi ve vulvadan bir akıntının gelmesidir. Bir diğer önemli belirti de 1 cm uzunluğunda beyaz ve kauçuk niteliğinde bir oluşumun ortaya çıkmasıdır. Çiftleşme, kızgınlık boyunca bir kaç kez tekrarlanabilir. Bu, erkeğin canlılığına ve isteğine bağlıdır. Erkeğin, çiftleşme sırasında çıkardığı özel sesler ve yaptığı hareketler diğer dişilerde de kızgınlık göstermesine yol açar.
Genel olarak çinçilyaların Kasım ve Ocak aylarında daha çok kızgınlık gösterdikleri, 111 gün süren gebelikten sonra Nisan ve Mayıs aylarında yeniden çiftleştirildikleri ve yine Ağustos ve Eylül aylar yeniden doğurdukları gözlenmiştir. Böylece, hayvanlardan yılda iki kez yavru alınabilir. Çinçilyanın gebelik süresi, 111 gündür. Çiftleşmeden sonra, gebelik olmamışsa yaklaşık 36 gün sonra tekrar kızgınlık görülür. Gebeliğin kontrolünün ilk yolu, bir sonraki kızgınlık dönemine bakmaktır. Hayvan çiftleştikten 4-5 hafta sonra kızgınlık göstermiyorsa gebe olduğu anlaşılır.
Bir diğer yöntemse, anaçları tartmaktır. İlk kez gebe kalan ,genç bir dişide çiftleşmeden kısa bir süre sonra ağırlık artışı görülür. Kızgın ve çiftleşen dişilerin, haftalık tartım yapılarak gebelikleri kolayca anlaşılabilir. Ancak, yaşlı anaçlar doğumdan sonra gebelik sırasında aldıkları kiloların bir kısmını korudukları için tartımla gebe oldukları anlaşılamaz. Bu fazla ağırlık, yavaş yavaş azalarak, yeni bir gebelik halinde, gebeliğin ortalarından sonra tekrar ağırlık artışı görülür.
Dişilerde ilk kızgınlık, 4-5 aylıkken gözlenir. Ancak, damızlıkta ilk kullanma yaşı 7-8 aydır. Hayvanlar, kızgınlık gösterdiklerinde ve doğum yaptıklarında dikkat edilmesi gereken bir konu da kum banyosudur. Bu dönemde hayvanlara, kesinlikle kum banyosu yaptırılmamalıdır. Çünkü, banyo kumunun içine katılan mantar ilacı kızgınlık veya doğum sebebi ile açılmış olan vulvadan içeriye girip çeşitli enfeksiyonlara sebep olmakta ve hatta hayvanı öldürebilmektedir
Sağlıklı bir dişi çinçilyada doğum sorunsuz geçer. Doğumların büyük bir kısmı sabah 06:00-10:00 arasında gerçekleşir. Öğlenden sonra doğumun olma olasılığı, %1'den azdır. Doğumdan sonra ana, plasentasını yer. Bu olay, ananın süt verimini artırdığından engellenmemesi önerilir.
Doğan yavrular tüylü, gözleri açık ve tamamen ıslaktır. Yavruların kuruması için ana veya babanın sıcaklığı gerekir. Doğum sonrası sıcaklık, 15°C ‘nin altına düşerse üşütme ve akciğer iltihaplanmaları ile karşılaşılır. Yeni yavrular, anaçlarının aksine çok canlı ve hareketlidir Ama; bazı durumlarda doğan yavrular hareketsiz olup, ölmüş hissini verebilirler. Genel olarak, bu hayvanlara hareketlilik kazandırmak gerekir. Bunun, için yavrular hemen kafesten alınıp 30 °C’lik suya başı dışarıda olacak şekilde daldırılırlar. Vücutlarına, önden arkaya doğru elle masaj yapılan hayvanlar canlılık kazanırlar. Bu süre, 15-30 dakikadır. Ortalama doğum ağırlığı 40-50 g'dır.
Dış görünüşüne bakarak çinçilyanın dişi mi erkek mi olduğunu anlamak neredeyse imkansızdır. Cinsiyetini belirlemek için doğan yavru en az 2-3 haftalık olmalıdır. Organları bitişik ise dişi, aralarında yaklaşık 1 cm. mesafe bulunanlar ise erkektir.
.
.
SAĞLIK
İSHAL
Belirtisi:
● Sızıntılı, yumuşak ve yapışkan dışkılama
Muhtemel Nedenleri:
● Küflenmiş saman tüketimi
● Yosunlanmış su tüketimi
● Zararlı ve içerikçe çok zengin beslenme
● Ortam değişiklikleri
Önlemleri:
● Sular günaşırı değiştirilmeli. Suyuna 0.5-1 gr / litre olacak şekilde tuzlu su vermek olumlu sonuç vermektedir.
● Yemlerin taze ve küfsüz olmasına dikkat edilmeli.
● İshalin kaynağı aranmalı (Yer değişiminden mi, beslenme yanlışlığından mı yoksa bir parazitten mi)(Parazit ciddi sonuçlar doğurabilir!)
● Yem olarak yalnızca yonca samanı yada elma verilmeli ve değişim gözlenmeye çalışılmalı.
● Yine de hayvanın sağlığında olumlu bir gelişme görülmezse bir veterinere başvurulmalı
KABIZLIK
Belirtileri:
● Küçük, kuru ve kokulu dışkılama
● Dışkıda puanlı deformasyon
Muhtemel Nedenleri:
● Öğün sayısının yada öğündeki yem miktarının fazla olması, aşırı beslenme
● Uygunsuz yem içeriği
● Yetersiz egzersiz
Önlemleri:
● Beslenmende su, kuru saman yada yonca oranı artırılmalı
● Gerekirse 1-2 tane kuru üzüm verilmeli
● Hayvanı kafesinden çıkarıp serbest hareketini yapabileceği daha geniş bir ortama koymak yararlı olabilir
● Hayvanın sağlığında bir gelişme görülmezse bir veterinere başvurulmalı
NOT: Bazı durumlarda kıl kütleleri sindirim borusunda takılı kalıp kabızlığa neden olabilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşılırsa hayvana papaya (kavunağacı) suyu yada ananas suyu verilmelidir.
BAĞIRSAK SARKMASI
Nedeni:
● Kabızlığın son derece tehlikeli sonucudur. Hayvan dışkısını dışarıya bağırsağıyla birlikte atar.
En kısa sürede veterinere başvurulmalıdır. Bu hayvan için hayati bir tehlikedir.
KARIN ŞİŞLİĞİ
Belirtisi:
● Hayvanın karın bölgesinde şişlik
● Kafes altlığının kontrolünde dışkının sümüksü, gözenekli ve kötü kokulu olması
Önlemler:
● Hayvana daha fazla egzersiz yaptırılmalı (Kafesinden çıkarılıp serbest hareketini yapabileceği daha geniş bir ortama konulmalı)
● Bir gelişme görülmezse veterinere başvurulmalı.
ANİ KRİZLER-KRAMPLAR
Belirtileri:
● Titreme
● Kasılı ve hareketsiz kalma
Muhtemel Nedenleri:
● Kalsiyum eksikliği (Kalsiyum eksikliğinde dişler beyazlar. Hamile ve emziren dişilerde sık görülür)
● B Vitamini eksikliği
● Stres
● Genetik yapı
Önlemleri:
● Hayvanın kendini yaralaması önlenmeli
● Hayvan sıcak tutulmalı
● Kısa zamanda veterinere başvurulmalı
DİŞ PROBLEMLERİ
Belirtileri:
● Yemeden kesilme
● Yemi ağızdan düşürme
● Salya akıtma
● Kötü nefes alıp-verme
Muhtemel Nedenleri:
● Diş uzaması
● Diş kırılması
● Genetik yapı
● Dişlerin keskinliğinden dil yaralanmaları
Önlemleri:
● Hayvanın kemirmesi için ağaç dalı konmalı ve hayvanın kemirmekten hoşlandığı ağaçlar seçilmelidir. (Kolay temin edilebilen elma olabilir. Ayrıca ytong tuğla parçaları da kullanılabilir)
● Hayvanın dişleri beyazsa kalsiyum verilmeli
● Dişlerin düzeltilmesi yada törpülenmesi için dişçi bir veterinere başvurulmalı
KARACİĞER PROBLEMLERİ
Belirtileri:
● Sırttaki kamburun daha da belirginleşmesi
● Sürekli bir kilo kaybetme eğilimi olması
● Karaciğer hasarı ya da bağırsak iltihabı kronikleşen bir hastalığın habercisidir
Muhtemel Nedenleri:
● Uygunsuz beslenme
● Fazla yağlı ve şekerli beslenme
Önlemleri:
● En kısa zamanda bir veterinere başvurulmalı
● Yem içeriği ve öğünler tekrar gözden geçirilmeli
MANTAR-DIŞ PARAZİT
Belirtileri:
● Kürkte tüy dökülmesi
● Kulak ve burunda yaralar
● Deride tüylerin altında benekler
Muhtemel Nedenleri:
● Hastalıklı bir hayvana temas
Önlemleri:
● En kısa zamanda bir veterinere başvurulmalı
● Seyreltilmiş dezenfektan yada alkol kullanılabilir.
● Kafesler klor yada başka bir dezenfektan ile temizlenmeli ve güzelce durulanmalı. Kurutulmadan hayvanlar konmamalıdır.
● Hastalık bulaşma ihtimaline karşı diğer hayvanlar kontrol edilmeli
● Hayvanlara dokunmadan önce eller mutlaka yıkanmalı
BAYILMA
Belirtileri:
● Hayvanın hareketsiz yatması
Muhtemel Nedenleri:
● Kötü havalandırma
● Yüksek sıcaklık
● Güneş ışığına maruz kalma
● Yeterince su içmeme
Önlemleri:
● Hayvan hemen serin bir yere alınmalı ve sıcaklık kaynağından uzaklaştırılmalı
● Su yada hafif tuzlu su verilmeli
● Hayvan ıslak bez yada havlu ile serinletilmeli
● Kesinlikle soğuk suya sokulmamalı. Bu felce sebep olabilir!
KENDİ DENEYİM VE ARAŞTIRMALARIMLA ÖZGÜN BİR İÇERİK OLUŞTURDUM LÜTFEN EMEĞE SAYGI GÖSTERİNİZ
İZİNSİZ BİR BAŞKA YERLERDE PAYLAŞMAYINIZ
AKLINIZA ÇİNÇİLLA İLE İLGİLİ SORULAR GELİRSE SEVE SEVE CEVAPLARIM
SAYGILAR....
-
Yazan: Jonathan
Sürüngen forumu olduğunu biliyorum ama bilen vardır diye yazıyorum. Hamsterim çarkın içinde değil üstüne çıkıyor ve bir iki adım atıp düşüyor. İçine girmek yerine üstüne çıkıp orada koşmaya çalışıyor ve beceremeyip düşüyor ne yapmalıyım.
-
Yazan: Jonathan
Merhaba arkadaşlar kuzenim eve dün hamster getirdi. Yalnız türünü sormamış ne olduğunu bilmiyoruz. Fotoğrafları aşağıda. Bilenler yazabilir mi lütfen.
-