Ceteris Paribus

Asıl ben eklediğiniz fotoğraflar için teşekkür ederim :) Kesinlikle çok güzel bir tür.

Yaşam Alanı Blood pitonlar yaşam alanı olarak olarak basit bir teraryum kurulumuna veya ahşap bir vivaryuma ihtiyaç duyarlar. Bunun nedeni, ahşabın mükemmel bir ısı yalıtıcısı olmasıdır. Bu nedenle ahşap bir vivaryum, yaşam alanı içinde gerekli olan kritik sıcaklıkları kontrol etmeyi kolaylaştıracaktır. Cam teraryum gibi diğer yaşam alanları daha çok ısı kaybeder. Ahşap vivaryum, yaşam alanının içinde ve dışında hava akışı sağlamak için iyi bir havalandırmaya sahip olmalıdır. Bazı teraryumlarda bu özellik varken bazı teraryumlara ya da plastik kapta beslenecekse plastik kaplara ekstra fazla delikler açılmalıdır. Yetişkin bir blood pitonunun vivaryumu en az 120 cm uzunluğunda olmalıdır. Bunun 2 temel nedeni var, ilk olarak kan pitonları küçük yılanlar değillerdir ve 1.5 - 2 metre uzunluğuna kadar kolayca ulaşabilirler. İkinci olarak, vivaryumda sıcaklık farkının oluşturulmasına izin vermek için yeterli bir uzunluğa sahip olması gerekir: Yaşam alanının bir ucunun sıcak olması, ancak diğer uca gidildikçe bu sıcaklığın düşmesi gerekir. Bunun için de teraryumun ya da vivaryumun uzun olması önemli bir faktördür. Isıtma Blood pitonları için sabit hava sıcaklığında, doğaları gereği güneş benzeri ısı kaynağı gereklidir. Bu ısı kaynağı, seramik bir ısıtıcı kullanılarak oluşturulabilir. Bu ısıtıcılar ısı yayarlar ancak ışık üretmezler ve ampul gibi bağlanılar. Satın almak isteyenler seramik ısıtıcı kaynağı olarak kısa bir arama ile bulabilirler. Bu ampul, bir ampul korumasıyla korunmalı ve iyi kalitede bir termostatla kontrol edilmelidir. Bu sıcaklık, gece ve gündüz sabit kalabilir, dolayısıyla ısıtma ekipmanınızı kapatmanıza gerek yoktur. Sıcaklıklar, bir termometre kullanılarak günlük olarak takip edilmelidir. Yaşam alanını aydınlatmak için LED ampuller kullanacağız. Bunlar günde 10-12 saat boyunca açık olabilir, ancak yılanın iyi bir gündüz / gece döngüsüne kavuşmasını sağlamak için geceleri kapatılmalıdır. Dekorasyon Blood pitonları her zaman kuru bir zemin malzemesi üzerinde tutulmalı ve böylece vivaryum içindeki nemin artmasına izin verilmemelidir. Her zemin malzemesinin kazayla yutulma potansiyeline sahip olmasına rağmen, kayın ağacının kullanılması bir sorun teşkil etmez ve genelde bu malzeme tercih edilir. Ayrıca temizlenmesi çok kolaydır. Blood pitonlar ağaçta yaşan bir yılan türü olmasa da, çevrelerini araştırmak için her şeyin üstüne tırmanmayı severler. Vivaryum bunları yapabilmeleri için çeşitli ahşap parçaları ile dekore edilmelidir. Blood piton vivaryumları daha doğal bir görünüm için yapay bitkiler ile dekore edilebilir. Yaşam alanının her iki ucuna konulan saklanma yeri, yılanın serbestçe hareket etmesine ve güvensiz hissetmeden sıcaklığını dengelemesine izin verecektir. Besin ve Su Yavru blood pitonlar, haftalık olarak dondurulmuş pinky mice olarak adlandırılan yeni doğmuş farelerle beslenebilir, yılan büyüdükçe, orantılı olarak yem büyüklüğü ya da miktarı da artmalıdır. Yetişkin blood pitonları haftada bir kez beslendikleri takdirde aşırı kilolu olabileceğinden iki haftada bir kez beslenebilir. Yılanın içine girebileceği kadar büyük bir su kabı kullanılmalıdır. Bu da yaşam alanının içindeki nemi çok fazla yükseltebileceği için nem düzenli bir şekilde kontrol edilmelidir. Çiftleştirme Bir erkek ve bir dişi yılanı bir arada tutarsanız, doğal olarak üreyebilirler. Bunu teşvik etmek için ekstra bir şey yapmanıza gerek yoktur, sağlıklı oldukları ve koşullar yerinde olduğu sürece, bu süreç doğal olarak gerçekleşecektir. Bunun olmasını isteyip istemediğini düşünmelisiniz. Yumurtaların bırakılacağı kaba, dişi yılan yumurtalarını rahatça yerleştirmek için erişebilmelidir. Kap, yılanların içinde tamamen dönebileceği kadar büyük olmalıdır. Kutuyu rutubetli ve nemli tutmak için yosun kullanılabilir. Yumurtalar 28.8 dereceye ayarlanmış bir inkübatörde inkübe edilmelidir. Yumurtalarımızın etrafındaki nem oranının yüksek tutulması için yumurtalar kapalı kutularda nem açısından zengin bir alt yapıda (vermikülit) inkübe edilmelidir. Yaklaşık 60 gün sonra yılanlar yumurtadan çıkmaya başlayacaktır, ortaya çıkacak ilk bebekler, daha yumurtadan çıkmamış olan kardeşlerini yumurtadan çıkmaya teşvik edeceklerdir.

yorumunuz için teşekkür ederim

Bir pitonun het geni olduğunu, tam baskın olmadığını nasıl anlayabiliriz acaba görünüşleri ortak olmaz mı?

Genel Bilgi Mexican black kingsnake (nigrita) zehirsiz bir yılan olup Colubridae ailesinin bir üyesidir ve genelde yaygın kingsnakelerin alt türü olarak bilinir. Bu tür Meksika’daki, Sonora ve Sinoala çöllerinde bulunmakta olup ABD’nin Arizona eyaletinin güneybatısında da bulunabilmektedirler. Çöllere adapte olmuşlardır, aynı zamanda yarı çölümsü ve yarı yeşilimsi ortamlarda bulunabilmektedirler. Gündüz ve geceleri aktiftirler, ancak avlarını yakalamakta görüş yeteneklerine çok güvendiklerinden genelde gündüz avlanırlar. Eğer gün içinde çok sıcaksa, Mexican black kingsnake kendi deliklerinde saklanmayı tercih ederler ve bu durumda daha soğuk olan geceleri avlanırlar. Tanımı Mexican black kingsnake’lerin uzun, pürüzsüz ve ince bir vücut yapısıyla beraber, oval şekilde kafaları vardır. Ortalama olarak boyları 90-120 cm arası uzunlukta olurlar, ancak 150 cm e kadar çıkabilme ihtimali vardır. Yetişkin yılanlar genelde 1.5-2 kg arasında ağırlığa sahip olurlar. Yuvarlar gözbebekleriyle beraber siyah ve küçük gözleri vardır. Yanlış bilinen bir bilgi renklerinin Eastern Indigo yılanı gibi her zaman jet siyahı olduğudur, ama gerçekte hem karın bölgesi hem de sırtı daha parlak ve bitter çikolataya benzer renklere sahiptir. Genç Mexican black kingsnake’lerinin genellikle derilerinde küçük sarı noktalar bulunur, ancak her deri değiştirdiğinde bunlar azalır ve yetişkinlik dönemine ulaştığında bunların tamamı kaybolur. Bazen çenesinin altındaki beyaz noktalar kalabilir. Derileri aynı zamanda brazilian rainbow boa yılanı gibi mavi ışıltı rengi de verebilir. Davranış Sıkıştırıldığında veya tehdit altında olduğu zaman, kuyruklarını çıngıraklı yılan gibi sallamaya başlar, diliyle hısslar ve tehdit altında hissettiren canlıyı ısırır. Bir yırtıcı tarafından ağza alınırsa ve kendini koruyamazsa, kötü koku çıkarıp dışkılamaya başlayarak yırtıcının kendisini yemesini engellemeye çalışır. Çakallar, tilkiler, yabani kediler, şahinler ve baykuşlar başta olmak üzere doğada bazı düşmanları vardır. Mexican black kingsnakeleri ortalama 10 ila 20 yıl arası yaşar. Bu yılanları iyi bir başlangıç yılanı yapan özellikler çok uysal olmaları ve kafeste iyi yaşamalarıdır. Bakımı kolay olduğundan, Mexican black kingsnakeler acemiler koleksiyoncular için çok popülerlerdir. Genel anlamda kingsnakeleri Boa yılanlarından sonra en popüler türdür. Huyları Nispeten uysal bir mizaca sahiptirler ve kolayca evcilleştirilebilirler. Enerjik ve meraklı olmakla birlikte çok ilginç hayvanlardır. Yönetilmesi kolay ve güvenlidir, yönetilebilir bir boyuta büyür ve yılan tutmaya yeni başlayan insanlar için iyi bir seçimdirler. Yavru kral yılanları cılızdırlar ama kısa süre sonra ele alınabilirler. Köşeye sıkıştıklarında koku salarlar ya da ısırırlar, ancak bu davranış, yılan sizinle kendini daha rahat ve güvenli hissettiğinde ortadan kalkar. Kral yılan sokması nadiren acıtır. Ele alıştırma Kral Yılanlar oldukça aktif yılanlardır ve teraryum(plastik kap ta olur) dışında bulunmayı severler. Kral yılanları biraz utangaçtır, ancak normal tutuş, kral yılanınızı zamanla sakinleştirir. Kral yılanları tehdit altında hissederlerse koku çıkartmaya başlarlar, bu koku sizin için davranışları konusunda bir ipucu olabilir. Aynı zamanda, güçlü yılanlardır, buna rağmen ele alıştırmak ve tutmak gayet rahattır. Diyet / Beslenme Doğadaki Kral Yılanları, kemirgenler, kuşlar, amfibiler ve diğer sürüngenler (diğer yılanlar dahil) gibi çeşitli yiyeceklerle beslenirler, ancak evde bakılan kral yılanları tamamen fareler veya sıçanlar üzerinde beslenebilir ve son derece sağlıklı olabilirler. Mexican black kingsnake'ler kendi türlerini yemeleriyle de bilinirler. Onlar habitatlarında bulunan çıngıraklı yılanların zehirlerine karşı bağışık olduklarından, bu zehirli çukurların mükemmel yırtıcılarıdır. Ait olduğu tür olan “Kral” yılanlar, diğer yılanları yediklerinden bu ismi almışlardır ama aynı zamanda kemirgen, kuş, kurbağa gibi öldürebildikleri, yenebildikleri tüm hayvanları da avlarlar. Bu yılanlar boa yılanları gibi güçlü bir kurbanını sıkmak için kas yapısına sahiptirler. Önce avlarını kavramak için ısırırlar ve sonra hayvanın sıkarak hayvanın boğulmasını veya kalbinin durmasını sağlarlar. Kemirgen, ağızlarının büyüklüğüne göre uygun bir büyüklükte olmalı ve yendiğinde kral yılanlarının bedeninde bir yumru bırakacak kadar büyük olmalıdır. Yavrular pinky mice denilen en küçük fareleri, her 5-6 günde bir yiyerek başlarlar. Büyüdükten sonra ise her 7-10 günde bir yetişkin fare yiyebilirler. Çok büyük yılanlar, besleme başına 2 yetişkin fareye veya hatta sıçanlar gibi daha büyük av öğelerinin kullanılmasına ihtiyaç duyabilir. Besinlerinde bir çeşitlilik sağlamak önemlidir. Yılanınızı canlı yemlerle beslememenizi tavsiye ederim, çünkü küçük bir fare bile yılanınızı ısırabilir veya yaralayabilir. Donmuş fareleri forumda da satan çok insan vardır, onlardan edinebilirsiniz. Bunları oda sıcaklığında çözerek verirseniz yılanınız için çok güzel bir öğün olur. Yabani fareler parazit taşırlar ve her zaman kaçınılmalıdır. Beslemeden sonra yılanınız kusabileceği için yılanınıza dokunmayın. Teraryum / Yaşam Alanı Kral Yılanlar oldukça aktiftirler, ancak yaşamak için büyük yerlere ihtiyaçları yoktur. Orta büyüklükte bir teraryum Kralı güzelce saracaktır. Teraryum, yaklaşık yılanın uzunluğunun üçte biri kadar olmalıdır. Yavrular, stresli hale gelebildikleri ve büyük bir teraryumda beslenmeyi bırakabildikleri için uygun büyüklükte ufak bir teraryumda veya plastik kutu içinde başlamalıdır. Tüm yılanlar bulundukları yerlerden rahatça kaçabilirler, bu yüzden konutlarını yaşadıkları yerleri planlarken dikkatli olunmalıdır. Teraryumunuzun veya plastik kabınızın sıkıca kapatılabilen sıkı bir kapağı olduğundan emin olun. Kral Yılanlar çok güçlüdür ve bir teraryumda gevşek bir kapağı açabilirler. Teraryumlarına saklanabilecekleri bir alan eklerseniz bu onları rahatlatır. Öbür türlü daha stresli hissederler. Bu saklanacağı yer saksılarla ya da mukavva kutularla yapılabilir. Aynı zamanda tırmanmaları için bir dal koymak, sıkılmalarını engeller. Kral Yılanları 6 ft uzunluğuna büyüyebilirler, ancak büyük bir teraryuma ihtiyaç duymazlar. Uyarı: Kral yılanları hem türlerini yeme eğilimleriyle bilinir (cannibalism), bu nedenle bir aksilikten kaçınmak için yılanları her zaman ayrı ayrı muhafaza etmek önemlidir. Deri Değişimi Kral yılanları, diğer tüm yılanlar gibi, cildin dış katmanlarını hayatları boyunca periyodik olarak değiştirirler. Genç yılanlar, yetişkin yılanlardan daha sık deri dökebilir, ancak genelde dökülme süreci yılda birkaç kez meydana gelir. Bu endişelenecek bir şey değildir, fakat bu süreçte yılanınıza yardım etmek için yapabileceğiniz birkaç şey var. Preecdysis, cildinizin dökülmesine hazırlanırken yılanınızın geçireceği değişikliklere verilen isimdir. Bu değişikler, yılanınızın cildinin renginin solmasını, genel olarak daha uyuşuk olmasını ve gözlerinin mavimsi gri rengine dönmesini içerecektir. Bu zamanda Kralınız bir beslenmeyi reddedebilir veya elle tutulmaz hale gelebilir, fakat bu yılandan yılana ve bu süreci nasıl geçirdiklerine bağlıdır. Yılanınız 'mavi renkte' iken, görüşlerini gözlerini kaplayan zar tarafından gizlendiğinden ve her zamankinden daha güvensiz hissedebileceğinden, daha savunmacı olacaklarından ele alınıcaksa dikkat edilmesi tavsiye edilir. Bazı yılanlar, herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadan bir süreci idare edeceklerdir, ancak bu süre zarfında yılanınıza yardım etmek istiyorsanız, yılanınızın gevşemesine yardımcı olmak için teraryumunuzdaki nemi yükseltmeye çalışmalısınız. Bunu, teraryuma daha büyük bir su kabı yerleştirerek yapabilirsiniz, böylece yılanınız istenirse kendiliğinden ıslanabilir. Nem oranını yükseltmek için tankı suyla hafifçe silerek de kullanabilirsiniz. Bir diğer yararlı taktik ise teraryuma bir nem kutusu yerleştirmektir. Bu, nemli sphagnum yosunuyla doldurulmuş bir deliğe sahip bir sandviç kutusu olabilir. Kralınızın yılanı, ekstra nemden hoşlanır ve bu süreçte bir sonraki aşamayı daha kolay hale getirecektir. Ecdysis, genellikle başınızın etrafındaki deriyi gevşetmek için kayalar veya dekor üzerinde kafasını yuvarlayarak yılan tarafından başlatılan dökülme eylemidir. Bu sayede kafasını kurtardığında, eski derisinden de sürünerek çıkabilir. Yılanı bir kez derisini değiştirdikten sonra, genellikle Ecdysis'e eşlik eden herhangi bir dışkı ile birlikte teraryum çıkarılmalıdır. Eski derisinin başarılı bir şekilde çıkarıldığından emin olmak için yılanınızı kontrol edin, göz kapaklarının ve kuyruk ucunda deri kalmadığına dikkat edin. Gerekirse yılanı yıkayın ve sıcak bir havlu ya da cımbızla dökülmemiş deriyi çıkarın. Nemlendirme Kral yılanları özel bir nemlendirmeye ihtiyaç duymazlar, ancak ufak bir ışık onlar için iyi olur. Aynı zamanda deri değişimi sırasında nemin yüksek olması yılanlara bu işlemde yardımcı olur. Manzara Değişikliği Kral yılanları çok meraklı hayvanlardır ve yeni çevrelerini keşfetmeyi severler. Arada bir teraryumunun düzenini ve tasarımını değiştirin. Bu sayede Kral Yılanınızı sıkılmayacaktır. Yılanınızı tekrar tankınıza koyduğunuzda, yeni çevresini yeniden keşfetmeye başlayacağınızı göreceksiniz. Kral yılanları oldukça bölgelerini korumacı olabilir ve birkaç hafta sonra teraryumlarını kendi evleri belirlerler. Teraryumda daha savunmacı olurlarsa endişelenmeyin, bu sadece kendi bölgelerini işaretleyip korumaya çalıştıkları için bu normal bir kral yılanı davranışıdır. Üreme Çiftleşme mevsimi, ilkbaharda Mexican black kingsnake erkeklerin dişi arayışlarına başladığı zaman meydana gelir. Meksikalı siyah kingsnakeler, yumurtalayarak ürerler. Dişiler, çiftleşme sonrası 40 ila 65 gün arasında 24 yumurtaya kadar kuluçkaya bırakılır. Genellikle, her yıl ürerler, ancak besin kıtlığı olduğunda, dişiler doğurmamayı tercih edebilir. Diğer birçok yılan türünde olduğu gibi bu türde de dişiler yumurtalara ebeveyn bakımı sağlamamaktadır. Yavrular, 50 ila 60 günlük bir kuluçka döneminden sonra yaklaşık 18 cm uzunluğunda doğarlar, yumurtadan çıktıkları andan itibaren yaşamak için savaşmalıdırlar. Yavrular, doğumdan hemen bir hafta sonra derilerini değiştirirler, hızlı büyürler ve olgunluğa iki veya üç yılda ulaşılırlar.